Translations for „aldırış“ in the Turkish » German Dictionary

aldırış N

aldırış etmemek -e

keine Beachtung schenken einer Sache

Usage examples with aldırış

aldırış etmemek -e

keine Beachtung schenken einer Sache

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu tür gelenekler toplumdaki ortalama birey tarafından, acı verici, zevk engelleyici veya hayatı tehdit edici sonuçlarına aldırış edilmeksizin "iyi", "karakter geliştirici" veya "geleneğin bir parçası" tecrübeler olarak desteklenir ve savunulur.

tr.wikipedia.org

Ward savaşı doğal bir evrim süreci olarak görüyor ve tüm doğal evrimsel süreçler gibi savaş da kaprisli, yavaş, çoğu zaman etkisizdir ve canlılara verilen acıya hiç aldırış etmez.

tr.wikipedia.org

Cecilio bedbaht olarak kaderi ne olursa olsun hiç aldırış atmemeye kendini inandırmıştır.

tr.wikipedia.org

Benim sözlerime aldırış edilmedi fakat 1936'da yaptığım uyarımın doğruluğunu tarih onayladı.

tr.wikipedia.org

Nicole'ün ölen karısına çok benzemesine de fazla aldırış etmez.

tr.wikipedia.org

Hershel'in isteklerine aldırış etmeden ormanın derinliklerine doğru yola koyulur.

tr.wikipedia.org

Yağmur gibi yağan kurşunlara aldırış etmeden kale bedenine tırmanmaya başladı.

tr.wikipedia.org

Diğer kişilerin hislerine aldırış etmeden nasıl istiyorsa öyle kabul eder ve istemediklerini de reddeder.

tr.wikipedia.org

Bunlara alışık olduğumuz için pek aldırış etmiyorduk.

tr.wikipedia.org

Mufo, gördüğü gökkuşağını ve gökyüzünden gelen piyano sesini paylaşabileceği birini arar; ancak, kimse aldırış etmez.

tr.wikipedia.org