Translations for „bağdaş“ in the Turkish » German Dictionary

bağdaş N

bağdaş

Schneidersitz m

bağdaş kurmak

sich im Schneidersitz hinsetzen

Usage examples with bağdaş

bağdaş kurmak

sich im Schneidersitz hinsetzen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Coulomb kuvveti, uzaydaki her test yükü ile bağdaştırılır.

tr.wikipedia.org

Spiritüalizm’in dini anlamı öteki dünya veya sonsuzluk gibi manevi kavramlarla bağdaştırılabilir.

tr.wikipedia.org

Adin, şarkıdaki uzaya çıkış temasını kendi mülteciliğiyle bağdaştırarak videoyu hazırladığını belirtti.

tr.wikipedia.org

Holden, on altı yaşında, çevresindeki sahte dünyayla kendini bağdaştıramadığı için asosyal olan bir çocuktur.

tr.wikipedia.org

Numunedeki atomlar veya moleküller bilinen kütlelerin (bir bütün molekül gibi) cihaz tarafından tanımlanmış kütleler veya karakteristik bir parçalanma örneği ile bağdaştırılması ile tespit edilebilir.

tr.wikipedia.org

Bu biçimde, tema ana tonda sunulur, ilk evrede eksen değiştirerek genellikle dominant ya da bağdaş majör tona kadar geliştirilir.

tr.wikipedia.org

Bağdaştırmalara daha çok isim ve sıfat tamlamalarında rastlanır; bununla birlikte fiillerde, edatlarda ve bağlaçlarda da görülür.

tr.wikipedia.org

Bilimsel bilgi toplamak, aramaları ve deneyleri bağdaştırmak için gemi 22 kez demir attı.

tr.wikipedia.org

Bağdaştırılan her bir ekstra sarmal burulması sonucunda halkalar eksenleri etrafında bir dönüş daha yaparlar.

tr.wikipedia.org

Arap mitolojisinde büyük bir çeşitlilik mevcuttu ve çoğu tanrının hangi nesne, kavram veya iş ile bağdaştırıldığı bugün bilinmemektedir.

tr.wikipedia.org