Translations for „çekmece“ in the Turkish » German Dictionary

çekmece N

1. çekmece:

çekmece

Schublade f

2. çekmece:

çekmece

Schmuckkästchen nt

3. çekmece:

çekmece

geschützte Bucht f

Usage examples with çekmece

gizli çekmece

Geheimfach nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Kısmî eş anlamlı sözcüklere örnek olarak koymak-bırakmak, göz-çekmece, gezmek-dolaşmak, doğru-gerçek verilebilir.

tr.wikipedia.org

Hollander korku içinde razı olur ama o sırada masanın çekmecesinde bir silahı olduğunu görürüz.

tr.wikipedia.org

Sağ kolunda da eksiklikler olan hırka 57x45x21 cm ebadında üsten açılan çifte kapaklı altın bir çekmece içinde, bohçalara sarılmış olarak muhafaza edilmektedir.

tr.wikipedia.org

Kramer, müze çekmecesinde tableti bulduğunda bir sonraki çevirinin ne olacağına karar vermekteydi.

tr.wikipedia.org

Bu çalışmada 20 tane çekmecesi olan antika tahta bir dolap kullanılmıştır.

tr.wikipedia.org

Bir tarafında kör kancalı bükülebilir plastik bir çubuktan oluşur ve çekmecenin veya dolabın içinde bulunur.

tr.wikipedia.org

Sehpalarda ayrıca için dolaplar veya çekmeceler de bulunabilir.

tr.wikipedia.org

Oturma yüzeyinin altında kalan, 'sandık', 'baza' veya 'çekmece' isimleri de verilen kapalı boş kısım ise depolama alanıdır; her çekyatta bulunmaz.

tr.wikipedia.org

Bir şarkı yazmaya başladığımda 16 satır sonra duruyor, kağıdı bi çekmeceye koyuyordum.

tr.wikipedia.org

Kişisel silahı çekmecesindeydi ama profesör kendini asmayı tercih etti.

tr.wikipedia.org