Translations for „ölümcül“ in the Turkish » German Dictionary

ölümcül

ölümcül

tödlich

ölümcül

sterbend, mit dem Tode ringend (Person)

ölümcül günah N

User Entry

ölümcül günah REL

Todsünde f

yedi ölümcül günah N

User Entry

yedi ölümcül günah REL

sieben Todsünden fpl

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Tüm kafadan bacaklılar zehirlidir ama sadece bazı türlerin zehri ölümcül derecede tehlikelidir.

tr.wikipedia.org

Bu iki yıllık faaliyet ölümcül lav taşmalarına yol açtı.

tr.wikipedia.org

Vücudumuzdaki binlerce enzimden bir tanesinin bozuk çalışmasının ölümcül bir hastalığa yol açabilmesi enzimlerin ne derece önemli olduklarını gösterir.

tr.wikipedia.org

Bu grip son derece bulaşıcıydı ve yoğun, bazen ölümcül semptomlarla kendini gösteriyordu.

tr.wikipedia.org

Yüksek kafa içi basıncı temporal lopta ve/veya serebellar tonsilde fıtık oluşumuna ve ölümcül beyin sapı sıkışmasına yol açabilir.

tr.wikipedia.org

Tepeli devekuşları insanlara karşı oldukça çekingen davranış gösterir ancak nadiren de olsa kışkırtıldıklarında insanlara saldırabilirler ve pençeleriyle ölümcül olabilecek kadar ağır yaralamalara sebebiyet verebilmektedirler.

tr.wikipedia.org

Bu trombozun akciğerlere ilerlemesi, ölümcül olabilen pulmoner emboli'ye neden olur.

tr.wikipedia.org

Beyin herniasyonu (beyin fıtığı), beynin bir kısmının kafatası içindeki yapılar arasında sıkıştığında ortaya çıkan, kafatası içindeki çok yüksek basıncın potansiyel olarak ölümcül bir yan etkisidir.

tr.wikipedia.org

Bira yapımında kullanılan bir bitki olan şerbetçiotu, köpeklerde genellikle ölümcül sonuçlarla malign hipertermiye neden olabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Sivil hukuk, askeri angajman kuralları veya etik kuralların getirdiği kısıtlamalara bağlı olarak ölümcül ve ölümcül olmayan silahlar ve yöntemler içerebilir.

tr.wikipedia.org