Translations for „şartlar“ in the German » Turkish Dictionary

Lage

şartlar pl

Umstände

şartlar pl

Verhältnisse

şartlar pl

Konditionen pl WIRTSCH

şartlar

Bedingungen stellen

şartlar koşmak

Bedingungen stellen

şartlar koşmak

Rahmenbedingungen

genel şartlar pl

unter diesen Umständen

bu şartlar altında

mit aller Gewalt fig

hangi şartlar altında olursa olsun

Translations for „şartlar“ in the Turkish » German Dictionary

bu şartlar altında

unter diesen Umständen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Ancak, şâhın ölümünün etrafını saran şartlar net değildir.

tr.wikipedia.org

Her zaman olduğu gibi zıt kutupların birbirini çekmesi kaçınılmaz olacaktır ve şartlar bu uyumsuz çifti birbirine yakınlaştıracaktır.

tr.wikipedia.org

Tropikal kasırga gibi bazı meteorolojik şartlar, büyük alçak basınç alanlarını oluşturarak İngilizce storm surge denilen fırtınalarda denizin fazla yükselmesi olgusuyla meteotsunamilere neden olabilir.

tr.wikipedia.org

Bu şartlar sağlandığında sürüklenim kuvveti hıza orantılı hale gelir ancak zıt yönde etki eder.

tr.wikipedia.org

Sürecin imitasyonunu yapmaya ek olarak, farklı şartlar altında oluşturulan simülasyonun nasıl davrandığı test edilebilir.

tr.wikipedia.org

Ancak, enzimin yokluğunda, başka olası katalizlenmeyen, "spontan" tepkimeler farklı ürünler meydane getirebilir, çünkü o şartlar altında diğer ürünler daha hızlı oluşabilir.

tr.wikipedia.org

Bu proje; kültürel bir anlaşma olmasının yanı sıra ticari şartlar da taşıdığı için birçok sanatsever, sanatçı ve devlet insanının tepkisini çekmiştir.

tr.wikipedia.org

Meyve toplayıcılarının barındığı bu kampta şartlar çok acımasız ücretler çok düşüktür, adeta bir esir kampını andıran bu kampta perişan aileler, aç çocuklar, silahlı muhafızlar görürler.

tr.wikipedia.org

Fon, faizsiz ve vergisiz krediler gibi daha esnek şartlar sunarak ve kredi süresi 15 yıla kadar uzatılarak uygulanmaya devam etmiştir.

tr.wikipedia.org

Chlamydomonas reinhardtii ve diğer bazı yeşil algler, belli şartlar altında, oksijen üretmeyi keser ve onun yerine hidrojen üretir.

tr.wikipedia.org