Translations for „televizyon izliyorum“ in the Turkish » German Dictionary

televizyon N

1. televizyon:

televizyon

Fernsehapparat m

televizyon

Fernseher m

Phrases:

televizyon

Fernsehen nt

televizyon filmi

Fernsehfilm m

televizyon seyircisi [veya izleyici]

Fernsehzuschauer(in) m (f)

televizyon seyretmek

fernsehen

televizyon spikeri

Fernsehansager(in) m (f)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bir televizyon vericisinin girişinde görüntü sinyali ile bir veya (stereofonik yayın vb.için) iki ses sinyali vardır.

tr.wikipedia.org

Mayıs ayında radyo ve televizyon ruhsat ücretleri kararnamesi yayınlandı.

tr.wikipedia.org

Televizyon kamerasının ilk prototipleri oldukça başarısız ve hassaslıktan yoksundu.

tr.wikipedia.org

Humanitas Ödülü insan haysiyetini, anlamını ve özgürlüğünü desteklemeyi hedefleyen bir film ve televizyon yazarlığı ödülü.

tr.wikipedia.org

Dersliklerin tamamında slayt, tepegöz, sinevizyon, video ve televizyon gibi görsel araçlardan yararlanma olanağı bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Kazadan 10 ay sonra, katılımcılara uçağın binaya çarptığı televizyon filmini izlediklerini hatırlayıp hatırlamadıkları soruldu.

tr.wikipedia.org

Kişilerin bilgi açıklarını hissetikleri zaman bu ihtiyaçlarını gidermek için televizyon veya kitap okumaları ve bilgi eksikliğini kapattıklarında kendilerini huzurlu hissetmeleri bu kurama örnek olarak verilebilir.

tr.wikipedia.org

Sanatçının günümüzdeki sanat hayatı, müzik, film, televizyon, dublaj ve çocuk kayıtları üzerinedir.

tr.wikipedia.org

Erkekler çalışma sonrası belde merkezindeki kıraathanelerde; kadınlar ise evlerde, örgü örerek, televizyon izleyerek vakit geçirirler.

tr.wikipedia.org

Lige katılan takımlar kazançlı bir televizyon hakları anlaşmasından yararlandılar.

tr.wikipedia.org