Usage examples with ağızdan

bir ağızdan
ağızdan nefes verme

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Mağaranın yukarısında bulunan fosil ağızdan girildikten 10 metre sonra suya rastlanmaktadır.
tr.wikipedia.org
Son olarak, ağızdan dışarıya yerleştirilen sabitleme vidaları kullanılarak çene sabitlenir.
tr.wikipedia.org
Bu tabirin ağızdan ağza tabirinden farkı, bilgilerin gizlice (fısıltıyla) aktarılmasıdır.
tr.wikipedia.org
Yazı, ağızdan çıkan seslerin, fikirlerin ve görüşlerin mimik yardımı olmaksızın iletilmesini sağlayan,insanlar tarafından bulunan belirli işaret ve işaret sistemleri.
tr.wikipedia.org
Cıva fülminat ağızdan dolma ateşli silahlarda karabarut dolumlarını ateşleme aracı olarak çakmak taşının hızla yerini aldı.
tr.wikipedia.org
Balonlu sakız, balon olarak ağızdan şişirilmek üzere tasarlanmış bir tür çiklettir.
tr.wikipedia.org
Tıbbi kürtaj; ağızdan, vajinadan, yanaktan, dil altından emdirerek veya kastan verilen bir ilaç veya ilaç kombinasyonunun istenmeyen gebeliği sonlandırması olarak tanımlanmaktadır.
tr.wikipedia.org
Pankreasın beta hücrelerindeki insülin salgılanmasının daha da bozulması sonucunda ağızdan alınan ilaçlar eninde sonunda yetersiz gelebilirler.
tr.wikipedia.org
Anyon değiştirici bir reçine olan kolestiramin, aspirin ve asetaminofen gibi zayıf asit yapısındaki ilaçlarla olan zehirlenmelerde ağızdan verilir.
tr.wikipedia.org
Erkeklerin iki azman dişi ağızdan çıkık durur.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe