Translations for „bağdaşık“ in the Turkish » German Dictionary

bağdaşık ADJ

bağdaşık

einheitlich

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Deneyin basit versiyonunda lazer ışını gibi bağdaşık (eş fazlı) bir ışık kaynağı, iki paralel yarık açılmış ince bir levhayı aydınlatır, ve yarıktan geçen ışık levhanın arkasındaki bir ekranda gözlemlenir.

tr.wikipedia.org

Hastane yapısıyla bağdaşık durumda olan saat kulesi 1893 yılında yapılmıştır.

tr.wikipedia.org

Caminin yapıya bağdaşık bir saat kulesiyle birlikte inşa edildiği bilinmektedir.

tr.wikipedia.org

Bu nedenle bu durum, birincil toplumsallaşma ile edinilen, özellikle duygusal açıdan yer edinmiş ve entelektüel yansıması daha az erişilebilir olan rutin algısı ile çok bağdaşık değildir; çünkü genellikle alternatifsiz özümsenir.

tr.wikipedia.org

Alman kuvvetleri ve bağdaşıkları aynı yıl güç toplamak ve stratejik planlar yapmak nedeniyle bir saldırı içine girmediler.

tr.wikipedia.org

Kasapların genellikle meslekle bağdaşık özel dükkânları vardır.

tr.wikipedia.org

Portekiz, dil ve din açısından oldukça bağdaşık yapıda bir ülkedir.

tr.wikipedia.org