Translations for „birleşmek“ in the Turkish » German Dictionary

birleşmek VB intr

1. birleşmek:

birleşmek ile

sich verbinden mit jdm/etw

2. birleşmek:

birleşmek

sich verbünden

birleşmek ile

sich zusammenschließen mit jdm

3. birleşmek (Wege, Meinungen):

birleşmek

zusammentreffen

4. birleşmek:

birleşmek

einig werden

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yüksek trinite, yoğun âlem olan cismani âleme (yeryüzüne) doğrudan inemediğinden, doğada bulunan dört unsurla birleşmek zorundadır.

tr.wikipedia.org

Ortak bir düşman karşısında politik talep ve kimlik grupları bir hedef etrafında birleşmek eğilimindedirler.

tr.wikipedia.org

Piramit, üçgen yüzeyler tek bir tepede birleşmek üzere n-köşeli bir çokgensel bir tabana oturtulmuş n-kenarlı polihedrondur.

tr.wikipedia.org

NADPH oksidaz kompleksi normal koşullar altında hareketsizdir, ancak solunum patlaması sırasında zarlarda birleşmek için aktive edilir.

tr.wikipedia.org

Reich onunla birleşmek isteyecek fakat gelen mesajı olumsuz olarak okuyacak ve suç eylemini zekice planlamaya başlayacaktır.

tr.wikipedia.org

Yağıbasan, Şahinşah ile birleşmek üzere Çankırı’ya kaçtı ise de 1164'te orada öldü.

tr.wikipedia.org

Ağustos 2011'de, İtalyan hükümetinin aldığı karara göre, nüfusu 1.000'in altında olan tüm köylerin idari maliyetleri düşürmek amacıyla yakınındaki komşu köylerle birleşmek zorunda kalacaktır.

tr.wikipedia.org

Hitler, kuşatılma durumunda ilk akla gelen ve en güvenli görünen bir yarma hareketiyle kuşatmayı yarmak ve ana kuvvetlerle birleşmek manevrasının kesinlikle karşısındadır.

tr.wikipedia.org

Bazı şirketler iş dünyasındaki güçlerini arttırmak için birleşmek yerine rakipleriyle ortak teşebbüslere girişmeyi denediler.

tr.wikipedia.org