Translations for „dayak“ in the Turkish » German Dictionary

dayak <-ğı> N

dayak

Prügel pl

dayak atmak -e

verprügeln jdn

Usage examples with dayak

dayak atmak -e

verprügeln jdn

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Haftada beş veya altı gece çalıyorduk ve sesim büyük ölçüde dayak yiyordu.

tr.wikipedia.org

Kırbaç ve kamçı, genellikle sopa gibi sert bir cismin ucuna ip veya sırım gibi esnek ve hareketli malzemeler iliştirilerek yapılmış dayak ve kontrol araçları.

tr.wikipedia.org

Dayak yememek için sessizce soyunup yatağa girmeye çalışır.

tr.wikipedia.org

Yüzü şişmiş ve siyah ve mavi dayak yemişti.

tr.wikipedia.org

Sedef, kemik ve bürünçten hazırlanan dairevi makara (dayak) milin yaklaşık orta kısmına, yuvarlak tabaka bağlanılır.

tr.wikipedia.org

Birinci ve ikinci kez suç işleyenler için ceza dayaktır.

tr.wikipedia.org

Edward, güreşçi olmak ister, ama kaldığı yetimhanede çocuklardan birinden dayak yerken dışarı atılır ve o sırada üçüncü bileti bulur.

tr.wikipedia.org

Fausto babasından sıkı bir dayak yer, artık akıllanmış gibidir.

tr.wikipedia.org

Polis genellikle delil yerleştirmek, dayak atmak ve şüphelileri gereksiz yere öldürmekle suçlanıyor.

tr.wikipedia.org

Dayak yemek, düşmek, ıslanmak, şaşırmak, komik hareketler yapmak palyaçoların doğasında vardır, sıradan olaylardır.

tr.wikipedia.org