Translations for „dokuma“ in the Turkish » German Dictionary

dokuma N

1. dokuma Verbalsubstantiv zu dokumak:

2. dokuma (Textil):

dokuma

Gewebe nt

dokuma fabrikası

Weberei f

dokuma sanayii

Textilindustrie f

dokuma tezgahı

Webstuhl m

See also dokumak

dokumak VB trans

dokumak -i

weben etw

Usage examples with dokuma

dokuma fabrikası

Weberei f

dokuma sanayii

Textilindustrie f

dokuma tezgahı

Webstuhl m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Birçok şehir halı dokuma, sanatsal seramik kavanoz üretimi, altın ve gümüş eşya üretimi ile gelişti.

tr.wikipedia.org

Resim, heykel, dokuma ve diğer sanat alanlarının loncaları kendi eğitim merkezine sahip olmalıydılar.

tr.wikipedia.org

Kancaların dokuma sürecini mekanize etmek sekiz yıl sürdü ve ilmekleri dokunduktan sonra kesen tezgahı oluşturmak bir yıl daha sürdü.

tr.wikipedia.org

Keten kumaş dokuması, küçük çaplı kil ve turba ocakları ve küçük kömür ocakları bu sanayii oluşturmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Suriye şehirleri, dokuma ve kuru meyve paketleme gibi geleneksel endüstrilere ve modern ağır sanayi sektörüne sahiptir.

tr.wikipedia.org

Kentte özellikle ayakkabı, dokuma ile tütün işleme endüstrileri bulunur.

tr.wikipedia.org

Ayrıca uzun kış geceleri yapılan imecelerde (hasır dokuma,mısır ufalama,yün eğirme,)yardımlaşmanın yanı sıra bir araya gelmeninde vesilesi olurdu.

tr.wikipedia.org

Tıpta yumuşatıcı olarak, endüstride sabun ve özel dokumaların yapımında kullanılır.

tr.wikipedia.org

Bunlar içerisinde en önemlileri, doğum, ölüm ve evlilik törenleri, ailede bireylerin sosyal statüleri, geleneksel dokuma teknikleri, hayvancılıkla ilgili geleneksel teknikler, ev araçları olarak sayılabilir.

tr.wikipedia.org

Bununla birlikte yerleşmede yoğun bir biçimde dokuma yapıldığı düşünülmektedir.

tr.wikipedia.org