Translations for „doyurucu“ in the Turkish » German Dictionary

doyurucu ADJ

1. doyurucu:

doyurucu

sättigend

2. doyurucu fig:

doyurucu

befriedigend

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Hukuk dönemden döneme değiştiği için hâlâ doyurucu bir tanım yapılamamıştır.

tr.wikipedia.org

Bu gözlemin yürürlükteki kurama uymadığı belliydi, ama daha doyurucu bir açıklaması da yoktu.

tr.wikipedia.org

Ayrıca bol, bereketli doyurucu su anlamına da gelir.

tr.wikipedia.org

Bilim insanlarının çoğunluk doyurucu bulduğu bu kurama ters düşen kimi gözlemler de yok değildi.

tr.wikipedia.org

Zengin bir tarih ve kültüre sahip olan yörede, doyurucu bilimsel çalışmalar yapılmamıştır.

tr.wikipedia.org

Kaynaklarda adı birkaç kez geçmesine rağmen mezar yazıtından doyurucu bilgilere ulaşılabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Gomguk'un suyu süt rengidir, zengin ve doyurucu bir tada sahiptir.

tr.wikipedia.org

Sol el kıvraklığını hem yüksek tınılı, hem de zengin, doyurucu seslerle birleştirebilmesi tambur tekniğinin en ayırt edici yönüdür.

tr.wikipedia.org

Yine birçok lezbiyen bu teze karşı olarak mutlu ve doyurucu bir seks yaşamları olduğunu beyan etmektedirler.

tr.wikipedia.org

Protein, demir, çinko ve folik asit bakımından zengin ve doyurucudur.

tr.wikipedia.org