Translations for „gözaltı“ in the Turkish » German Dictionary

gözaltı <-nı> N

gözaltı

Haft f

gözaltı

Festnahme f

gözaltı

Polizeigewahrsam m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Liberman'ın ifadesine rağmen, temyiz mahkemesi hakimi örgütün yalnızca üç üyesini gözaltında tutarak diğer üyeleri serbest bıraktı.

tr.wikipedia.org

Gözaltında başına ağır darbeler aldı ve bir gün boyunca zincirlenerek hücreye kapatıldı.

tr.wikipedia.org

En son 8 Şubat 1945'te gözaltında görülmüştür.

tr.wikipedia.org

Gözaltına alınanların yaş ortalaması 34, en küçüğü 10, en büyüğü 75 yaşında.

tr.wikipedia.org

Cebri kaybolma (gözaltında kaybolma), genel olarak öldürülme anlamına gelebilir.

tr.wikipedia.org

Gözaltında üç gün kaldıktan sonra çıkarıldığı özel yetkili mahkeme tarafından tutuklandı.

tr.wikipedia.org

Yargısız gözaltı haklarında herhangi bir yasal suçlama olmadan insanların devlet tarafından gözaltına alınmasıdır.

tr.wikipedia.org

Gözaltında ölümler, kaybedilmelerin yanı sıra mağdurlardaki travmalar da insan hakları derneklerinin gündeminde yer buldu.

tr.wikipedia.org

Gözaltında bulunduğu süre zarfında 3 ayrı telefon görüşmesi yaptı.

tr.wikipedia.org

Göktepe, gözaltında öldürülmüş gazeteciler içinde katilleri yargılanmış ilk gazetecidir.

tr.wikipedia.org