Translations for „geçindirmek“ in the Turkish » German Dictionary

geçindirmek VB trans

1. geçindirmek Kausativ zu geçinmek:

2. geçindirmek:

geçindirmek

für jds Lebensunterhalt sorgen

geçindirmek -i

ernähren jdn

See also geçinmek

geçinmek VB intr

1. geçinmek:

geçinmek

sich ernähren

geçinmek ile

leben von etw

2. geçinmek:

geçinmek ile

gut auskommen mit jdm

3. geçinmek:

geçinmek

sich aufspielen (als ...)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu doğrultuda; kız çocuğuna yönelik büyük beklentilerin evi geçindirmek ve çocuk bakımını üstlenmeye dair olduğu; oğlan çocuğunun ise ev ekonomisine katkıda bulunduğuna dair izlenimler ortaya çıkmıştır.

tr.wikipedia.org

Yaşam tarzı, kendisini geçindirmek için sihir kullanan bir aylak ya da berduş tarzına benzerdi.

tr.wikipedia.org

Babası, aileyi geçindirmek üzere köylerde imâmlık yapmaya başladı.

tr.wikipedia.org

Yeni yaşamlarında hem kendilerini geçindirmek hem de iç savaşın karışıklığının ortasında yaşam mücadelesi veren ailelerine para göndermek zorunda kalırlar.

tr.wikipedia.org

Ailesini geçindirmek için tam zamanlı yazı ve yayımcılık işine girişti ve yıl boyunca gazete ve broşürlerde yirmiden fazla hafifçe hicivsel şiir yayınladı.

tr.wikipedia.org

Babasının ölümünden sonra ailesini geçindirmek zorunda kaldı.

tr.wikipedia.org

Böylelikle 16 parçadan oluşan büyük bir grubu geçindirmek, finanse etmek imkânsız bir hale geldi.

tr.wikipedia.org

Oyuncular, düşük ücretlerden dolayı ailelerini geçindirmek için farklı işlerde çalışmak zorunda kalıyordu.

tr.wikipedia.org

Bunun sebebi ise çocukluğunda ve ergenliğinde babasının evlerini geçindirmek yerine alkollü içecekler içmesi, sigara kullanmasıdır.

tr.wikipedia.org