Translations for „imkansız“ in the Turkish » German Dictionary

imkansız ADJ

imkansız

unmöglich

imkânsız

1. imkânsız:

imkânsız

unmöglich

2. imkânsız:

imkânsız

unwahrscheinlich

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Uygulandığında, belirli bir süreçte hata yapmayı etkili bir şekilde imkansız hale getirerek insan hatalarını büyük ölçüde azaltabilen, bilinen üç poka-yoke türü vardır.

tr.wikipedia.org

O zamana kadar birçok etkili şahsiyet tarafından imkansız bir suç olarak görülen büyücülük eylemi için geleneksel olarak oluşturulmuş cezalar, büyücülük iddiasıyla cezalandırıldı.

tr.wikipedia.org

Araştırmacılar kurbanların gerçek sayısının kaç olduğunun bilinmesinin imkansız olduğunu söyledi.

tr.wikipedia.org

Yeterli olmayan bilgi, görme olayını imkansız hale getirmiş gibi görünüyordu.

tr.wikipedia.org

Dmitrovski yarış pistinde ikinci bir deneme yapıldı, ancak kış havası girişimi imkansız hale getirdi.

tr.wikipedia.org

Benzer olarak, eğer "hiçlik" imkansızsa, neden imkansız olduğu sorusu da geçerli bir sorudur.

tr.wikipedia.org

Platonik aşk, bilinenin aksine, karşılıksız, imkansız aşk gibi anlamlara gelmemektedir.

tr.wikipedia.org

Eserin açılış bölümü, bir zamanlar yaylı çalgılarda imkansız olduğu düşünülen bir teknik olan, notaların huzurlu ve yavaş bir şekilde akorlanması üzerine kuruludur.

tr.wikipedia.org

Kershaw gibi ana akım tarihçiler bunu olası veya imkansız olarak reddetmektedirler.

tr.wikipedia.org

Bizi, ailesini suskun ve dış dünya ile iletişimin zaman zaman neredeyse imkansız göründüğü bir noktaya bıraktı.

tr.wikipedia.org