Translations for „infaz“ in the Turkish » German Dictionary

infaz N

1. infaz:

infaz

Ausführung f

2. infaz (eines Urteils):

infaz

Vollstreckung f

infaz etmek

ausführen (Urteil)

infaz etmek -i

vollstrecken etw

Usage examples with infaz

infaz etmek

ausführen (Urteil)

infaz etmek -i

vollstrecken etw

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Ceza infaz kurumu ve tutukevlerinde bulunan seçmenlerden bu belgeleri ibraz edemeyenlerin ise yalnızca idarece kendilerine verilmiş belgeleri ibraz etmeleri yeterli oldu.

tr.wikipedia.org

Birliğin yoğun olarak yağma ve yargısız infaz olaylarına karıştığı iddia edilmektedir.

tr.wikipedia.org

Aldığı ölüm cezası infaz yasası değiştiği için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmiştir.

tr.wikipedia.org

Gerillalar birlik yanlısı sivilleri öldürüyor, esirleri infaz ediyor ve hatta ölülerin kafa derilerini yüzüyorlardı.

tr.wikipedia.org

Bu mahkemeler 590 kişinin infaz edilmesine karar vermişti.

tr.wikipedia.org

Bruegel zamanında karnaval ya da festival havası olan toplu infaz ortamlarına katıldı.

tr.wikipedia.org

Daha sonraki araştırmalara göre, iki yıllık bir dönemde 60 ila 70 arası bir infaz sayısı daha inandırıcıdır.

tr.wikipedia.org

Andrus, mahkumların ölümlerini izlemek için çok fazla zaman harcadığını hissettiği için infazlara kendisi tanık olmadı.

tr.wikipedia.org

Asılarak ölüme mahkûm edildi, ancak infazın gerçekleştirilmesinden önceki gece siyanür içerek intihar etti.

tr.wikipedia.org

Stalin döneminde; 3 ila 20 milyon arasında insan çalışma kampları, zorunlu kolektivizasyon, kıtlık ve yargısız infazlardan dolayı ölmüştür.

tr.wikipedia.org