Translations for „istikrarsız“ in the Turkish » German Dictionary

istikrarsız ADJ

istikrarsız

instabil

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Uygulanan voltaja bağlı olarak yalnızca belirli bir kütle-yük oranındaki iyonlar detektöre ulaşacaktır: diğer iyonların istikrarsız yörüngeleri vardır ve çubuklarla çarpışacaktırlar.

tr.wikipedia.org

Cumhuriyet, yaşamını istikrarsız olarak sürdürmekteydi; zira darbeler, karşı darbeler, cumhuriyetçiler ve kralcılar arasındaki sürtüşme ve ekonomik sorunlar ülkeyi sürekli uğraştırmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Eğer parlamentodaki partiler güçlüyse ve siyaset profili ideolojik olarak birbirine yakın daha küçük partilerden oluşmuyorsa kurulan koalisyonlar daha istikrarsız olur.

tr.wikipedia.org

Freiwirtschaft teorisine göre bu geri bildirim döngüsü kendi kendini istikrarsızlaştırıyor.

tr.wikipedia.org

Burada öne sürülen tartışma, söylemsel olarak üretilmiş olan çoğul ve istikrarsız özne konumlarının bağımlılık ilişkilerine karşı sürekli, sonu gelmez ve bitimsiz mücadelesinin söz konusu olduğudur.

tr.wikipedia.org

Aşırı bir duyusal tepki yaratan, hem geçici hem de istikrarsız malzemeler kullanılır.

tr.wikipedia.org

Takım istikrarsız sonuçlar sonucunda ligde ve avrupada istediği başarıyı yakalayamamıştır.

tr.wikipedia.org

Top sürme yeteneği ve tekniği ön plana çıkan özellikleri olurken, çoğunlukla istikrarsız performansı bu yeteneklerinin önüne geçti.

tr.wikipedia.org

Bu, bankayı nakit tükenene kadar istikrarsızlaştırabilir ve böylece ani iflasla karşı karşıya kalabilir.

tr.wikipedia.org

Weiner'den beri psikologlar istikrarlı ve istikrarsız çaba arasındaki ayrımı yaptılar.

tr.wikipedia.org