Translations for „istikrarsızlık“ in the Turkish » German Dictionary

istikrarsızlık <-ğı> N

istikrarsızlık POL, detrtrto-comm-s

Instabilität f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Manyetik alan temsili astrofiziksel nesnelerde (istikrarsızlığın oluşması için gerekli) dinamo eylemi tarafından üretildiğine inanılır.

tr.wikipedia.org

Oynayan-yazılım döngüsü arzu edilen daha yüksek bir performans için çabaladıkça pozitif bir kontrol döngüsü istikrarsızlığa yönelir.

tr.wikipedia.org

Muhtıranın verilmesinin altında yatan en önemli sebeplerden birisi siyasi istikrarsızlık olarak görülüyordu.

tr.wikipedia.org

Bu bütün krallıkta büyük bir istikrarsızlığa sebep oldu.

tr.wikipedia.org

Böylesi bir iç istikrarsızlık sonunda hanedanın yıkılmasına yol açtı.

tr.wikipedia.org

Weiner kararlılık-istikrarsızlık (ve daha sonra kontrol edilebilirlik) boyutunu ekleyerek, bir nedenin bir kişiye içsel, ancak yine de kişinin kontrolü dışında olduğu şeklinde nasıl algılanabileceğini gösterdi.

tr.wikipedia.org

Annesi, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için kahve ve sebze yetiştirmeye çalışırken bölgedeki istikrarsızlık yüzünden yeterli verime ulaşamamıştır.

tr.wikipedia.org

Ulusal hükümet restore edildi, ancak bu sefer yurt dışından gelen istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldı.

tr.wikipedia.org

Bir hücrenin toplam metilasyon durumu karsinogeneze sürükleyici bir faktör olabilir, çünkü genom çapında metilasyonun kromozom istikrarsızlığı ve artan mutasyon oranına yol açtığını gösterir deliller vardır.

tr.wikipedia.org