Translations for „küçümseme“ in the Turkish » German Dictionary

küçümseme N

1. küçümseme Verbalsubstantiv zu küçümsemek:

2. küçümseme:

küçümseme

Geringschätzung f

3. küçümseme:

küçümseme

Unterschätzung f

4. küçümseme:

küçümseme

Verachtung f

See also küçümsemek

küçümsemek VB trans

1. küçümsemek:

küçümsemek -i

gering schätzen etw/jdn

2. küçümsemek:

küçümsemek -i

unterschätzen etw/jdn

3. küçümsemek:

küçümsemek -i

verachten jdn

4. küçümsemek:

küçümsemek -i

bagatellisieren etw

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Aşağılama veya küçümseme, bir insanın, bir durumu veya bir kimseyi, kendinden daha az sahip olduğu sanısı değerler için kendinden küçük görmektir.

tr.wikipedia.org

Ancak bu küçümseme zamanla ortadan kaybolmuştur.

tr.wikipedia.org

Alay, küçümseme, şaşkınlık, yerme… gibi anlamlar taşıyan sözcüklerin yanında parantez içinde kullanılır.

tr.wikipedia.org

Halka "yığın, anlayışsızlar" gözüyle bakıyor, bu küçümseme onların geleneksel inançlarını da içine alıyordu.

tr.wikipedia.org

Eğer bir yazar ve denetmen birbirlerine normalden öte bir saygı (veya küçümseme) duyarlarsa bir çıkar çatışması ortaya çıkar.

tr.wikipedia.org

Yığına karşı gösterdiği küçümseme üslubunda da kendini gösterir.

tr.wikipedia.org

Bunlardan birincisi çekici olamama, önemsiz, etkisiz, değersiz olma duygularına neden olan öz-küçümseme eğilimidir.

tr.wikipedia.org

Küçük düşürme ya da tezlil etme kelime anlamı olarak, karşıdakini hakir görme, onun duruşunu veya prestijini küçümseme fiilidir.

tr.wikipedia.org

Azarlama, hakaret etme, küçümseme, tehdit etme, suçlama, çocuğa küsme, yokmuş gibi davranma, çocukla alay etme duygusal istismarlardan bazılarıdır.

tr.wikipedia.org

Puantilizm kelimesi ilk olarak 1880'lerde bu teknikle alay eden sanat eleştirmenleri tarafından kullanılmış olsa da, bugün küçümseme anlamı içermez.

tr.wikipedia.org