Translations for „kışkırtıcı“ in the Turkish » German Dictionary

I . kışkırtıcı ADJ

kışkırtıcı

provozierend

II . kışkırtıcı N

kışkırtıcı

Unruhestifter(in) m (f)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Rock müziğe deneysel ve sert bir bakış açısıyla yaklaşan bu tür, noise rock'tan ses patlamaları, endüstriyel müzikten de avangart bir altyapı ile kışkırtıcı temalarını almıştır.

tr.wikipedia.org

Erken İslam'ın sonuç olarak tarihsel-eleştirel analizi, başlangıçta şiddetli bir direnişle karşılaştı, çünkü o zamandan beri geniş kapsamlı anlamlara sahip kışkırtıcı tezler yeterli kanıt olmadan yayınlanmıştı.

tr.wikipedia.org

Külkedisi'nin cam terliğine benzeyen daha romantik bir tarz, balo gibi sosyal etkinlikler için tasarlanmıştır, ancak genel olarak tasarımlar, çok yüksek topuklu ayakkabılarla daha kışkırtıcıdır.

tr.wikipedia.org

Ayrıca giydiği kıyafette cezbedici ve kışkırtıcı bir görünüm sergilemelidir.

tr.wikipedia.org

Endüstriyel müzik, transgresif ve kışkırtıcı temalar üzerinden yola çıkan deneysel bir müzik türüdür.

tr.wikipedia.org

Gangsta rap, genellikle kışkırtıcı konulara yer vermesi nedeniyle tartışmalara neden oldu.

tr.wikipedia.org

Video, genel olarak yenilikçi ve sanatsal özelliği nedeniyle övülürken, eleştirmenler videodaki kışkırtıcı ve sembolik konuya olumlu yorumlar yaptı.

tr.wikipedia.org

Kullandığı üslüp genellikle kışkırtıcıdır ve ağzı bozuk bir dil kullanır.

tr.wikipedia.org

Yetkisiz olayları düzenleme girişimlerinin ve "katılımcılar tarafından kışkırtıcı eylemlerin" "kamu düzenine tehdit" olarak değerlendirileceğini ve "derhal bastırılacağını" belirtti.

tr.wikipedia.org

Yetkililer, dinsel amaçlı da olsa, karışıklık kışkırtıcılarını tehdit ettiler.

tr.wikipedia.org