Translations for „kancalı“ in the Turkish » German Dictionary

kancalı ADJ

kancalı

mit Haken

kancalı uç

Widerhaken m

Usage examples with kancalı

kancalı uç

Widerhaken m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yoğurma, elle, hamur kancalı bir karıştırıcı ile veya ekmek makinesi ile yapılabilir.

tr.wikipedia.org

Daha ilkel dromaeosauridlerde ve troodontidlerde, ayaklar o kadar özel değildi ve pençeler o kadar büyük veya kancalı değildi.

tr.wikipedia.org

Diğer teratornlar gibi, muhteşem teratorn'un da kancalı bir gagası vardı, bu yüzden bir et yiyici olmalıydı, ama yemeğini nasıl bulduğu tartışma konusudur.

tr.wikipedia.org

Bir tarafında kör kancalı bükülebilir plastik bir çubuktan oluşur ve çekmecenin veya dolabın içinde bulunur.

tr.wikipedia.org

Gaga uzun, yassı ve belli belirsiz ucu kancalıdır.

tr.wikipedia.org

Tropikal adalarda "x" işaretli hazine haritalarıyla hazine arayan eli kancalı-omzu papağanlı olarak canlandırılan korsan kavramının yaygınlaşmasında bu kitabın çok rolü olmuştur.

tr.wikipedia.org

Zeytinler (resimde görüleceği gibi) bazen el ile bazen de kancalı sopalarla toplanırdı.

tr.wikipedia.org

Saplarından ve yapraklarından çıkan küçük kancalı tüylerle kendilerini bulundukları yere sabitlerler.

tr.wikipedia.org

Gelişmekte olan ülkelerde trikuriyaza yakalananlarda sıklıkla kancalı kurt ve askariyaz enfeksiyonları da görülür.

tr.wikipedia.org

Fok mesanesinden yapılma şamandıra taşıyan kancalı zıpkın (aklegaq), düşmez kancalı zıpkın (asaaquq), mors avında kullanılan ve iri cüsselerini çekip sevketmek için uygun olan zıpkın (aangruyak) belli başlı zıpkın türleridir.

tr.wikipedia.org