Translations for „kanepe“ in the Turkish » German Dictionary

kanepe N

1. kanepe:

kanepe

Sofa nt

2. kanepe:

kanepe

(Park)bank f

3. kanepe:

kanepe

Kanapee nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Ardında, kanepe ile benzer ahşap bölümlere sahip bir masa, bunun üzerinde de bir çiçek saksısı vardır.

tr.wikipedia.org

Hitler'in sağ şakağından ve çenesinden damlayan kan, kanepenin sağ kolunda büyük bir leke yapmış ve halının üzerinde birikiyordu.

tr.wikipedia.org

Resimde sanatçının karısı, kızı ve iki oğlu; kanepelerin, duvar kağıdının ve hepsinden önemlisi yerdeki halının dekoratif kalabalığı içerisinde adeta kaybolmaktadır.

tr.wikipedia.org

Gazetesi, kahvesi ve kanepesi, ailesinden sonra en çok sevdiği üç şey!

tr.wikipedia.org

Sanatçı sahneye günlük bir kıyafetle çıkmış ve bütün performans boyunca sahnedeki kanepede oturarak şarkıyı söylemiştir.

tr.wikipedia.org

Eskişehir'de çoğunluğu üniversite öğrencisi bir grup, çadırlar kurup, evlerinden getirdikleri kanepe ve koltukları koydukları yolu trafiğe kapattı.

tr.wikipedia.org

Bu nedenle karatahta şakası ile kanepe şakası bu bölümde yer almadı.

tr.wikipedia.org

Onu oturma odası kanepesinde uyurken, yumruklarını kullanarak ve kafasına tekme atarak onu dövdü.

tr.wikipedia.org

Bu, köşede dönebilen bir birim yarıçaplı bir kanepeden gelir.

tr.wikipedia.org

Kanepeyi bir elinde, diğer elinde çenesinde tutan şair, geçmişten günümüze, şimdiki zaman ve geleceğe uzun bir yolculuk yapmaktadır.

tr.wikipedia.org