Translations for „katılık“ in the Turkish » German Dictionary

katılık <-ğı> N

1. katılık:

katılık

Härte f

2. katılık:

katılık

Strenge f

3. katılık fig:

katılık

Gefühllosigkeit f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Luc, katılığıyla tanınıyordu ve bir keresinde küçük bir çocuğu askeri bir eğitim sırasında öldürdüğü bildirilmişti.

tr.wikipedia.org

Juri sistemi 1939'da getirilmesine rağmen o dönemki ceza hukuku sisteminin katılığı sebebiyle pratikte uygulamaya geçemedi.

tr.wikipedia.org

Yani burada asıl olarak anlatılmak istenen anayasanın katılığı veya yumuşaklığına dayanan yapısıdır.

tr.wikipedia.org

Bu yapı sayesinde hem denizyıldızının kollarını hareket ettirmesi için gereken esneklik hem de stres anında yapılan eylemler için gereken katılığa hemen ulaşılması sağlanır.

tr.wikipedia.org

Ewing onlarla birlikte gitme teklifini kabul etmedi çünkü önceki günün tırmanışı nedeniyle vücudunda aşırı zorlanma sebebiyle oluşan katılıklar mevcuttu.

tr.wikipedia.org

Olay mahalline vardığında, cesedin bir battaniye ile sarılı olduğunu ve rigor mortis(ölü katılığı)‘in hali hazırda gerçekleşmiş olduğunu gördü.

tr.wikipedia.org

Bu reformlaştırılmış manastır kısa zamanda katılığıyla ün saldı.

tr.wikipedia.org

Yerel bir programlama kursuna katılığı çok başarılı oldu.

tr.wikipedia.org

Sertlik veya katılık boyun kaslarından başlar ve başın gövdeden önde tutulmasına sebep olur.

tr.wikipedia.org

Daha sonraları her iki alanda yoğun bir yaşam sürdü ve 54 yaşında katılığı bir balo sırasında ani bir kalp krizi sonucu öldü.

tr.wikipedia.org