Translations for „kesinlik“ in the Turkish » German Dictionary

kesinlik <-ği> N

kesinlik

Bestimmtheit f

kesinlik

Sicherheit f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yazar, hikâyeyi savaşta yaşadığı kötü tecrübeler sonucu yazdığı iddialarını kesinlikle reddetti.

tr.wikipedia.org

Kalp krizi sonucundan mı öldüğü, yoksa zehirletilerek bir cinayete mi kurban gittiği kesinlik kazanmamıştır.

tr.wikipedia.org

Metalde davulun ana görevi yüksek ses, yüksek hız, güç ve kesinlik ile birlikte değişmeyen ritim sağlamaktır.

tr.wikipedia.org

Bu gerçekleştiğinde, hemen hemen kesinlikle tahıl fiyatlarını yukarı çekecek.

tr.wikipedia.org

Gıda katkıları ve onun parçalanma ürünlerinin kullanıldıkları miktarlarda kesinlikle zehirsiz olmaları gerekir.

tr.wikipedia.org

Bu basamaklardan birincisi olan evrimin olgusu, evrimin temel taşı ve son derece kesinlik arzeden bilgilere sahip olunan kısmıdır.

tr.wikipedia.org

Ancak bu kesinlik köktendinciliğin karmaşık sorunlara yanıt bulmakta zorlanmasına da neden olmaktadır.

tr.wikipedia.org

Okula muggle anne ve babadan doğan büyücüler kesinlikle kabul edilmez.

tr.wikipedia.org

Sokucu iğneleri olmadığından kesinlikle sokamaz ve kan ememezler.

tr.wikipedia.org

Dans sert ve basittir ama ayırt edici hareketleri ve dans düzeninin kesinliği sahnede bir azamet duygusu yaratır.

tr.wikipedia.org