Translations for „konserve“ in the Turkish » German Dictionary

konserve N

konserve

Konserve f

konserve açacağı

Büchsenöffner m

konserve açacağı

Dosenöffner m

konserve kutusu

Konservendose f

konserve yapmak -den

konservieren etw

Usage examples with konserve

konserve açacağı

Büchsenöffner m

konserve kutusu

Konservendose f

konserve yapmak -den

konservieren etw

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Islak veya konserve köpek maması genellikle katı veya yumuşak kenarlı bir kapta paketlenir.

tr.wikipedia.org

Grup, bodrum katını aylaklardan temizlerken bir yandan da orada bulunan konserve yiyecekleri toplamaya başlar.

tr.wikipedia.org

Birkaç yıl sonraya kadar, üreticiler daha ince metal levhalar kullanmaya başladıktan sonra, özel konserve açacağı geliştirildi.

tr.wikipedia.org

Günümüzde konserve sebze ve meyve, şeker, un, ekmek, fırıncılık ve et ürünlerinin kendi kendine yeterlilik düzeyi % 90'ın üzerindedir.

tr.wikipedia.org

Alternatif bir tanım, konservelerin, meyve veya sebze karışımından yapılan koruyucular olduğunu gösterir.

tr.wikipedia.org

Tunalar genellikle konserve için işlendikleri yerden uzak dururlar, bu nedenle düşük ara koruma bozulmasına yol açabilir.

tr.wikipedia.org

Konserve domates, genellikle soyulmuş, ısı ile işlendikten sonra konserve kutusuna doldurulmuş domateslerdir.

tr.wikipedia.org

Meyve sularının muhafazası ve işlenmesi için yaygın yöntemler arasında konserve, pastörizasyon, konsantre etme, dondurma, buharlaştırma ve püskürtmeli kurutma yer alır.

tr.wikipedia.org

Yüzyıl yumurtası (Çince: 皮蛋; pinyin: pídàn), Çin mutfağında konserve br gıda ürünüdür.

tr.wikipedia.org

Clostridium botulinum adlı bakterinin organizmaya girmesi sonucunda ortaya çıkan botulizmin nedeni, konserveler, özellikle de mikroorganizmanın dirençli sporları normal pişirme yöntemleri sırasında ölmediklerinden, evde yapılan konservelerdir.

tr.wikipedia.org