Translations for „seyrek“ in the Turkish » German Dictionary

seyrek <-ği> ADJ

1. seyrek:

seyrek

weit auseinanderstehend

2. seyrek (Wald, Haar):

seyrek

licht

3. seyrek:

seyrek

rar, selten

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yağış ve buharlaşmanın seyrek yüzey gözlemlerinde bu uzun vadeli yanıtı tespit etme çabaları belirsizliğini korumaktadır.

tr.wikipedia.org

Civil parish'in büyüklüğü, nüfusu az olan, seyrek nüfuslu bir kırsal bölgeden, on binlerce nüfusu olan büyük bir kasabaya kadar değişebilir.

tr.wikipedia.org

Seyrek olarak, saraylı, cizleme, "terekmek"(yufka) diye adlandırılan ve saç üzerinde pişirilen ekmek türleri de yapılır.

tr.wikipedia.org

Dağların üzeri meşe ve sarıçamlarla kaplı olması gerekirken cılız ve seyrek bir ot örtüsü bulunur.

tr.wikipedia.org

Açık yıldız kümeleri çok seyrek kümeler ve büyük toplanmalar arasında dağılım gösterir.

tr.wikipedia.org

Daha seyrek olarak siyah obsidien parçaları ile bir miktar lâv çakılı da vardır.

tr.wikipedia.org

Büyük ve etkileyici olan, seyrek bulunan bir meteoritlerdendir.

tr.wikipedia.org

Açık yıldız kümeleri ve küresel yıldız kümeler iki ayrı grup oluştururken, aşırı seyrek bir küresel kümeyle çok zengin bir açık yıldız kümesini karşılaştırmak doğru olmaz.

tr.wikipedia.org

Demir Çember maçında bir daire üzerinde çok sayıda araba park edilmişken, park yeri kavgası arabaların daha seyrek olduğu bir konumda gerçekleştirilmektedir.

tr.wikipedia.org

Fakat o zamanlarda madde, evrenin genişlemesiyle etrafa yayılmıştı ve saçılan foton etkileşimleri ve elektronlar, elektron-proton rekombinasyonu döneminde olduğundan daha seyrekti.

tr.wikipedia.org