Translations for „utangaç“ in the Turkish » German Dictionary

utangaç <-cı> ADJ

1. utangaç:

utangaç

schüchtern

2. utangaç:

utangaç

befangen, verlegen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Genelde utangaç ve ketum kuşlardır, bu da gözlemlenmelerini zorlaştırır.

tr.wikipedia.org

Adrian utangaç biridir ve ilk filmlerde gözlük takmasına rağmen sonraki filmlerde gözlük takmaz.

tr.wikipedia.org

Nouhad utangaç ve okulda çok arkadaşı olmayan bir çocuktu.

tr.wikipedia.org

Drake oldukça utangaçtı, konser vermekten elinden geldiğince kaçınırdı.

tr.wikipedia.org

Trow'lar genellikle kısa boylu ve çirkindir ve doğası gereği utangaç olma eğilimindedir.

tr.wikipedia.org

Marshall yıllar sonra çocukluğu hakkında konuşuruken, "mutlu" bir çocukluk geçirdiğini ama çok utangaç bir öğrenci olduğunu belirtti.

tr.wikipedia.org

Adèle, 9 yaşındayken ailesi onun utangaç olduğunu düşünüp utangaçlığını yenmesi için oyunculuk derslerine göndermiştir.

tr.wikipedia.org

Stan onu her gördüğünde utangaç olduğu için kusar.

tr.wikipedia.org

Kagura aldatıcı bir şekilde utangaç, iyi kalpli ve tatlı bakışlı bir tutum içindedir aynı zamanda sert değişken bir benliğe sahiptir.

tr.wikipedia.org

Ancak prenses çok utangaçtı ve tanımadığı insanların önünde kekeledi.

tr.wikipedia.org