Translations for „yıpranmış“ in the Turkish » German Dictionary

yıpranmış ADJ

yıpranmış

abgenutzt (Reifen)

yıpranmış

abgefahren

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bunun yanı sıra beşeri ve coğrafi etkiler sebebi ile günümüze gelene kadar ya tamamen yok olmuş ya da yıpranmış az sayıda tarihi eser bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Araştırmaları sırasındaki saptamalarını esas alarak yıpranmış ya da kaybolmuş desen ve motiflerin tarihi dokuyla bağdaştırılarak yenilenmesi ve onarım işlemlerini gerçekleştirdi.

tr.wikipedia.org

Rus donanması 18 bin deniz mili süren yolculuktan dolayı yıpranmış durumdaydı ve savaş için hiç uygun bir durumda değildi.

tr.wikipedia.org

Eskiliğinden ötürü Şapka "yamalı, yıpranmış ve son derece kirli" olarak görülür.

tr.wikipedia.org

Tecrübeli kurmaylar İran ordusuyla aradaki mesafenin uzun ve sahanın kurak olmasından yola çıkarak baskın için ilerleyecek birliklerin çatışmaya girecekleri zaman yıpranmış olacakları uyarısında bulundular.

tr.wikipedia.org

Sahibi, bunun çakıl taşlarının yıpranmış olmasından kaynaklandığı sonucuna vardı.

tr.wikipedia.org

Orada o yıpranmış mobilya, kırık aynalar, bir garip tanıdık mavi gözlü bir adam ve büyülü gül kesilmiş portre bulur.

tr.wikipedia.org

Devlet kendi içinde savaşmaktan yıpranmış bu da yabancı topluluklara toprak kaybedilmesine sebep olmuştur.

tr.wikipedia.org

Tıpkı karşı cephedeki askerler gibi savaş yüzünden yıpranmış birliğini bir arada tutmakta zorlanıyordur.

tr.wikipedia.org

Zor bir yaşam sonucu yıpranmış yüzü köylülerin çetin yaşamını sembolize eder.

tr.wikipedia.org