Translations for „yetki“ in the Turkish » German Dictionary

yetki N

1. yetki:

yetki

Berechtigung f

2. yetki:

yetki

Kompetenz f

3. yetki:

yetki

Zuständigkeit f

Phrases:

yetki

Vollmacht f

yetki vermek -e

berechtigen, ermächtigen jdn

Usage examples with yetki

tam yetki

Vollmacht f

yetki vermek -e

berechtigen, ermächtigen jdn

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yargı makamı, özel bir yargı yetkisine sahip mahkemeleri oluşturan bir hükümet organıdır.

tr.wikipedia.org

En azından bir ortağın, şirketi yönetim ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.

tr.wikipedia.org

Polonya'ya kentin ulaşımını, iletişimini ve liman faaliyetlerini sürdürmesi ve gelişmesi için tam yetki verilmiştir.

tr.wikipedia.org

Tam aynî hak, yani mülkiyet hakkı, sahibine eşya üzerinde en geniş yetkileri veren aynî haktır.

tr.wikipedia.org

Kurulu temsil etmek ve kurul adına beyanda bulunma yetkisi kurulun başkanına tanındı.

tr.wikipedia.org

Kişilerin lehlerine olan bir durumun kanunlar tarafından korunması, bu korumaya uymayan kişilere karşı ise kanuni girişimlerde bulunulması gibi yetkiler verir.

tr.wikipedia.org

Ayrıca, her bölge ayrı olarak yasama yetkisiyle donatılmıştır.

tr.wikipedia.org

Bu kuruluşlar belirli uygunluk incelemelerinde uzmanlaşmış ve sadece o konularda inceleme yapabilme yetkisine sahiptirler.

tr.wikipedia.org

Bununla birlikte, temsilcinin var olmayan temsil yetkisine dayanarak yaptığı işlem, sonradan temsil olunan tarafından onaylanırsa yapılan işlem geçerli hâle gelecektir.

tr.wikipedia.org

TBMM’ye verilen cumhurbaşkanının seçimlerini yenileme yetkisi, ancak üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla kullanabilir.

tr.wikipedia.org