Translations for „göze“ in the Turkish » German Dictionary

göze N

1. göze BIOL:

göze

Zelle f

2. göze:

göze

Pore f

Usage examples with göze

göze almak

wagen

göze çarpan

auffallend, auffällig

göze çarpmak

ins Auge fallen

göze almak -i

riskieren etw

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Geçmiş iki albüme nazaran daha efektifiye ve dijital bir albüm olarak göze çarpmıştır.

tr.wikipedia.org

Diğer zamanlarda ise iş arkadaşarına göre geleceğe dair daha çok bilgili olması göze çarpar.

tr.wikipedia.org

Bir o kadar ustayla, göz göze soluk soluğa geçen muhteşem günler.

tr.wikipedia.org

Bu yaklaşım sayesinde ileri yönde ışın izleme yöntemindeki gibi ışık kaynağından çıkan tüm ışınlar için değil, sadece göze ulaşabilen ışınlar için hesaplama yapılmış olur.

tr.wikipedia.org

Yerli sözcük yapılarında ilk göze çarpan özellik eş sesli ve çok anlamlı olmasıdır.

tr.wikipedia.org

Bu tarz sanatlar yoğun olarak göze hitap etmektedir.

tr.wikipedia.org

Süzüntüdeki sodyum derişimini algılayan maküla densa, yumakçık-bitişiği aygıtına geri besleme yaparak buradaki gözelerin kasılıp ya da gevşemesini sağlar.

tr.wikipedia.org

Süslü balkon parmaklıkları bina cephelerindeki en göze çarpan bezeme ögesidir.

tr.wikipedia.org

Sergios'un ailesi 842 yılında ikonaların tekrar yerine konmasından sonra göze girmişlerdir.

tr.wikipedia.org

Bu iki katlı epitel gözeleri arasındaki boşluğa da üriner boşluk (yumakçıktan süzülen kandan oluşan sıvının -süzüntü- geçtiği boşluk) denilmektedir.

tr.wikipedia.org