Turkish » German

I . var ADV

1. var:

var
es gibt ...

2. var:

var
... ist/sind da

Phrases:

var
arabamız var
sizde ... var ?
haben Sie ...?
ne var ki

II . var ADJ

1. var:

var
var

Phrases:

var
var etmek -i

III . var N

var
var
Habe f

var olmak VB intr

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Bundan dolayın eğlendiriş olarak okuma gereçleri, hem kullanışlığıyla hem de içsel anlatımlarıyla var olmuştur.
tr.wikipedia.org
Antik çağ bilginleri, İsa'nın var olduğu konusunda hemfikirdir.
tr.wikipedia.org
Ama demirci ustası da var kudretini sarf ederek bir tür sanatlı kafesli korkuluklar yapmış ve doğrusu elinin ustalığını göstermiştir.
tr.wikipedia.org
Dokunmatik olmayan ekranın 240x320 piksel çözünürlüğü var, bu yüzden görüntüler ve metin keskin ve canlı görünüyor.
tr.wikipedia.org
Adliye'nin var olan jeneratörü devredeyse, bu malzemelerin içeri sokulmasında kimler yardım etmiştir?
tr.wikipedia.org
Fizikte, beşinci boyut var olan üç boyut ve göreceliliğin boyutu olan zamanın ötesinde ekstra farazi bir boyuttur.
tr.wikipedia.org
Modern Avrupalı ​​düşünürler haklı olarak kütleçekim teorisinin geliştirilmesi ile bağlantı kuruyorsa da, kütleçekim kuvvetini belirleyen önceden var olan fikirler vardı.
tr.wikipedia.org
Yerine bir sebze lokantası açılıyor, listede de 5 gün boyunca yemeyip döktüğü yiyecekler var.
tr.wikipedia.org
Tanrı, insanlara keyfi bir şekilde acı ve elem yaşatmaz, bunun yerine, ahlakı şeytan(günah) ve fiziksel şeytan(acı)’yı var etti.
tr.wikipedia.org
Doğal hukukta var olan özgürlük ideali ve insan onuru devrimci hareketlere, politik isyanlara güç verdi, direnişlere ve sivil itaatsizliğe temel oluşturdu.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe