Translations for „taze“ in the Turkish » German Dictionary

I . taze ADJ

1. taze:

taze

frisch

2. taze:

taze

grün

3. taze:

taze

neu

4. taze:

taze

jung

II . taze N fam

taze

junge Frau

taze bezelye

Schoten pl

taze fasulye

grüne Bohne

her dem taze BOT

her dem taze

immergrün

Usage examples with taze

taze fasulye

grüne Bohne

taze bezelye

Schoten pl

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu nedenle su yüzüne çıkarak ciğerlerinden karbondioksiti dışarı vererek taze oksijen solurlar.

tr.wikipedia.org

Taze olarak tüketilecek balıklar, ya kıyıya gelir gelmez müşterilere satılır ya da buzlarla kasalara yerleştirilerek iç bölgelere gönderilir.

tr.wikipedia.org

Salatalar, domates, salatalık, taze yeşil biber gibi taze sebzeler ile zeytin, zeytin yağı ve tuz sıklıkla kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Birçok ailede yetişkinler evden uzakta çalışır ve bu nedenle taze içeriklere dayalı yemeklerin hazırlanması için az zaman vardır.

tr.wikipedia.org

Zengin ve ihtiyacına uygun beslenmesi maksadıyla kıvırcık gibi taze bitki ve canlı yemle de beslemek mümkündür.

tr.wikipedia.org

Ay'da daha çok soğuk yüksek enlemlerde ve birkaç taze feldspatlı kraterde en fazla görünen bu özellik, yaygın olarak dağılmış bir absorpsiyon olarak görülüyor.

tr.wikipedia.org

Yumuşak taze kardan yaptıkları evlere saggutyaq adını verirler.

tr.wikipedia.org

Trombosit (tam kandan ayrılmış halde) ve taze dondurulmuş plazma genellikle tavsiye edilmez.

tr.wikipedia.org

Baraj gölü kenarında bir otel ile taze alabalığıyla ünlü birkaç lokanta vardır.

tr.wikipedia.org

Taze, yeşil bitkiler ya da bitkilerin bazı bölümleri de tat verici olarak kullanılır.

tr.wikipedia.org