Translations for „form“ in the Turkish » German Dictionary

form N

1. form:

form

Form f

2. form SPORTS:

form

(gute) Form f

Phrases:

form

Formular nt

formdan düşmek

aus der Übung kommen

formunda olmak

fit sein

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Avrupa'da yama testine tabi tutulan insanların yaklaşık % 7'sinin oksitlenmiş linalool formuna alerjik olduğu bulundu.

tr.wikipedia.org

Sahalara iyi bir geri dönüş yapsa da hiçbir zaman sakatlığından önceki formuna kavuşamamıştır.

tr.wikipedia.org

Bazı hayvmitolojik varlıklarının hayvan ve insan formları arasında dönüşüm yapma yeteneği varken, diğerlerinin yoktur.

tr.wikipedia.org

Kupa ve yüzük izleri, oymalar arasında en yaygın sanat formlarıdır.

tr.wikipedia.org

Karakterin özelliklerinden biri, dönüşümünde kısa bir süre içinde tüm kıyafetlerinde geçici olarak bir formdan diğerine geçişi kaybetmesidir.

tr.wikipedia.org

Bu formda beyaz ve yüksek reiatsudan oluşmuş kanatları vardır ve uçabilir.

tr.wikipedia.org

Darwin'in ölümünden sonra, bilim adamları gradualizm modelini destekleyen pek çok geçiş formu bulmuşlardır ancak evrimin hızlı gerçekleştiği durumlarda bu formlara rastlayamamışlardır.

tr.wikipedia.org

Jornada 520 serisi 540 ile aynı form faktörüne sahipti, fakat gümüştü.

tr.wikipedia.org

Bu kuasarlar sınırlı kuasar emisyon çizgilerini ancak nebula tipindeki gazların sıcak formlarında yayılabilirdi.

tr.wikipedia.org

Daha sonra oluşan klasik caz formunda ise müzisyenler belirli bir melodiye bağlı kalarak doğaçlama yapmaktadır.

tr.wikipedia.org