Translations for „mercek“ in the Turkish » German Dictionary

mercek <-ği> N TECH

mercek

Linse f

Usage examples with mercek

ıraksak mercek

Zerstreuungslinse f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Omurgalılarda mercekler, yüksek yoğunlukta kristalin proteini içeren epitel hücrelerinden oluşur.

tr.wikipedia.org

Merceği kullanılabilir kılan kırılma indisi gradienti, merceğin değişik parçalarının mevcut kristalin konsantrasyonundaki radyal değişim sayesindedir.

tr.wikipedia.org

Bir silindir başka silindire dokunur, büyütülmüş küçük silindirin içerikleri yeniden kavisli silindirik bir mercek olarak ortaya çıkar ama dıştaki büyük silindirin formu bozulmaz.

tr.wikipedia.org

Bu, her bir mercekte bir deklanşör olması anlamına gelse de, çok daha güvenilir bir sistemdi.

tr.wikipedia.org

Bu zayıf mercek araştırmaları, sistematik hataya sebep olabilecek önemli kaynaklardan dikkatlice arındırılmalıdır.

tr.wikipedia.org

Modern araçlarda spiral yapıyı gözlemlemek için oldukça büyük bir araç, çok karanlık bir gökyüzü ve düşük güçlü bir göz merceği gerekir.

tr.wikipedia.org

Ayrılan mercek, tümsek ayna, koşutlanmış ışık demetini bir noktada toplamaz.

tr.wikipedia.org

Kitapta yansıma ve kırınım hesapları, beyaz ışığın tayfın renklerine ayrılması, gözün çalışma yöntemi, merceklerle görüntü oluşumu, gökkuşağının renkleri, yansıma, teleskopunun yapımı gibi konulardan bahseder.

tr.wikipedia.org

Yansıyan ışık gözümüze ya da kamera merceğine çarpar.

tr.wikipedia.org

Genel görelilik aynı zamanda kütleçekim kuvvetinin, kütleçekimsel dalgalar, kütleçekimsel mercek ve kütleçekimsel zaman kayması olarak bilinen olayları da öngörmüştür.

tr.wikipedia.org