Translations for „tabure“ in the Turkish » German Dictionary

tabure N

1. tabure:

tabure

Schemel m

2. tabure:

tabure

Hocker m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Geleneksel ve sembolik olarak matemliler alçak taburelerde veya yerde oturur.

tr.wikipedia.org

Genellikle barın kenarında sandalyeler veya tabureler bulunur.

tr.wikipedia.org

Tabure yerde taklalar atarken, gözlerimi tavana dikip tekrar tekrar düşündüm.

tr.wikipedia.org

Aile bir masa çevresindeki taburelerde oturarak birlikte yerdi.

tr.wikipedia.org

Augustusların üçü de arkalıksız sandalyelerinde oturmaktadırlar ve önlerinde ayaklarını koymaları için bulunan bir tabure olan suppadaneum vardır.

tr.wikipedia.org

Sonunda beni çengele taktı, hiçbir uyarı olmaksızın beni tabureye doğru tekmeledi.

tr.wikipedia.org

Dorticos, kavgadan sonra üzüldü ve uzun bir süre taburesinde kaldı.

tr.wikipedia.org

Cellat tabureyi bacaklarının altından çekti ve vücudunu güçlü bir şekilde ileri doğru itti.

tr.wikipedia.org

Neredeyse tüm bakım işleri merdiven veya tabure bile kullanılmadan yapılabiliyordu.

tr.wikipedia.org

Olimpia'ya kıyaslandığında çanak çömlek bronz işi, üç ayaklı tabure adanmasında olduğu kadar devam eden düzenli bir akım var.

tr.wikipedia.org