Translations for „eline“ in the German » Turkish Dictionary

aushändigen

eline vermek

Übergabe

eline verme

geben jdm etw

eline vermek -in -i

fingerfertig

eli çabuk, eline çabuk

jdm nicht das Wasser reichen können

birinin eline su bile dökememek

jdm nicht das Wasser reichen können

birinin eline su bile dökememek

Translations for „eline“ in the Turkish » German Dictionary

eline vermek -in -i

aushändigen jdm etw

eline bir şeyi sıkıştırmak

jdm etw in die Hand drücken

eline bir şey tutuşturmak

jdm etwas in die Hand drücken

pasaportunu (eline) vermek

jdm den Laufpass geben

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Erkek boşamak istediği kadının eline kendisini boşadığı anlamına gelen ‘boş kağıdı’ verir.

tr.wikipedia.org

Bunların hepsi de önemli mevkiler olduğundan senatörler eski kölelerin eline düşmüş olmaktan ötürü şaşkın vaziyetteydiler.

tr.wikipedia.org

Richard bu yüksek unvanlı destekçilerine, yeni unvanlarına uygun olarak, muhaliflerinin yerel destekçilerinden ceza olarak eline geçirdiği meblağları ve toprakları mükafat olarak dağıtmıştı.

tr.wikipedia.org

Bir gün boks maçı esnasında elini incitir, eline bir şey olmadığında ısrar ederek maça devam eder.

tr.wikipedia.org

Bazı insanlar bu mitolojik varlığı, eline değnek alan, başında sarığı olan beyaz giysili bir cami ihtiyarı olarak “gördüklerini” söylerler.

tr.wikipedia.org

Topu elinde tutan oyuncu, sektirmeden ya da topu kendi eline doğru ayağıyla vurmayan 4 adımdan fazla atamaz.

tr.wikipedia.org

Lilongwe, başta küçük bir yerli köyü olarak kurulmuş ancak 20. yüzyıl başlarında İngiliz kolonilerinin eline geçmiştir.

tr.wikipedia.org

Edward böylece devlet eline geçen arazileri yandaşlarına bağışladı.

tr.wikipedia.org

Netscape'in ilk beta sürümünün özellikleri internette sörf yapmayı kolaylaştırıyordu ve bu yüzden daha beta sürümünde pazar liderliğini eline geçirdi.

tr.wikipedia.org

Eğer başarılı olunursa düşmanın aracında bulunan ekipmanlar oyuncunun eline geçer.

tr.wikipedia.org