Translations for „soluk“ in the Turkish » German Dictionary

I . soluk <-ğu> ADJ

1. soluk:

soluk

blass, bleich

2. soluk:

soluk

glanzlos

soluk

matt

3. soluk:

soluk

welk

4. soluk (Farbe, Stoff):

soluk

verblichen

II . soluk <-ğu> N

1. soluk:

soluk

Atem m

Phrases:

soluk

Puste f

soluk almak

einatmen

soluk vermek

ausatmen

Usage examples with soluk

soluk almak

einatmen

soluk vermek

ausatmen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Karnında genellikle üzerinde sarı noktalar olan soluk kırmızımsı kahverengi bir görünüm vardır.

tr.wikipedia.org

Yukarıda belirtilen zaman boyunca civciv uyur, uyanır, yukarı bakar ve kıpırdar; kalp ve göbek bağı ise, yaratık soluk alırcasına titrer.

tr.wikipedia.org

Dişilerin rengi daha soluktur, sırtı ve tepesi çizgili kahverengidir.

tr.wikipedia.org

Daha yüksek seviyelerde koyu pigment eumelanin ve daha düşük seviyelerde soluk pigment feomelanin ile karakterizedir.

tr.wikipedia.org

Ancak her iki yapım da uzun soluklu devam etmemiştir.

tr.wikipedia.org

Lily'nin gözlerinden oldukça farklı olarak gözleri büyük ve solukturlar.

tr.wikipedia.org

Ollivander ay gibi parıldayan kocaman soluk gözlü yaşlı bir asa üreticisi ve satıcısıdır.

tr.wikipedia.org

Erkek ve dişi tüyler açısından benzerdir ama yavru daha küçük çizgili ve soluk görünümdedir.

tr.wikipedia.org

Burada karşılaştığı bir kurt, kurtlara duyacağı uzun soluklu tutkunun başlangıcı olmuştur.

tr.wikipedia.org

Verilecek soluk miktarı, göğüs kafesini yükseltecek kadar olmalıdır.

tr.wikipedia.org