Translations for „solukluk“ in the Turkish » German Dictionary

solukluk <-ğu> N

solukluk

Blässe f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Fizik muayenede ciltte solukluk izlenir.

tr.wikipedia.org

Raynaud fenomeni ilk klinik belirtidir; özellikle parmaklarda ataklar biçiminde beliren solukluk, parestezi ve ağrı bulguları vardır.

tr.wikipedia.org

Başlangıç belirtiler hipotansiyon, bilinç kaybı, ağızda kuruluk, deride solukluk, terleme, nabızda artma/azalma, laktik asidoz, parmak uçlarında ve dudaklarda siyanozdur.

tr.wikipedia.org

Tarantino'nun filminde de bu duruma gönderme yapılmıştır ve bilerek bozulmuş (çizikler, yanıklar, kopukluklar, atlamalar renk soluklukları, gerçek olmayan "gelecek program" fragmanları gibi) birçok bölüm yer alır.

tr.wikipedia.org

Hastalığın başlangıcında görülen baş ağrısı, solukluk, halsizlik, hızlı nabız, idrarda protein bulunması mikrobun zehrinin kana geçmesi ile ilgili belirtilerdir.

tr.wikipedia.org

Orak hücre anemili bir hastada anemiye bağlı halsizlik-solukluk, dolaşım bozukluğuna bağlı vücutta şiddetli ağrılar, kırmızı kürelerin dalakta parçalanmasına bağlı sarılık, sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı yüksek ateş gibi şikâyetlere sık rastlanır.

tr.wikipedia.org

Bu solukluk dudaklarda ya da tırnak yataklarında da izlenebilir.

tr.wikipedia.org