Translations for „yoksa“ in the Turkish » German Dictionary

I . yoksa ADV

1. yoksa:

yoksa

sonst

yoksa

andernfalls

2. yoksa (in Fragesätzen):

yoksa

oder

yoksa

etwa

II . yoksa CONJ

yoksa

aber, jedoch, indessen

Usage examples with yoksa

eğer bir sakınca yoksa

falls Sie nichts dagegen haben

bir mâniniz yoksa

wenn Sie nichts anderes vorhaben

başka çare yoksa

notfalls

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Sokrates, bir şeyin bizatihi kutsal olduğu için mi tanrılar tarafından sevildiğini, yoksa tanrılar tarafından sevilen bir şey olduğu için mi kutsal sayıldığını sorar.

tr.wikipedia.org

Mührün içindeki güneşin doğuyor mu yoksa batıyor mu olduğunu keşfetmeye çalıştılar.

tr.wikipedia.org

Hidrojenozom gibi organellerin mitokondrinin kökeninden önce mi yoksa tam tersi mi olduğu konusunda hala tartışmalar var: ökaryotik hücrelerin kökeni için hidrojen hipotezine bakın.

tr.wikipedia.org

Yoksa bellek sızıntısı (memory leak) oluşur ve bu bir süre sonra yazılımın ve işletim sisteminin beklenenden farklı davranmasına yol açabilir.

tr.wikipedia.org

Katılımcılar bu boşluğun varlığını algılama yetenekleri üzerinde test edildi ve boşluk mevcutsa bir yanıt düğmesine ve boşluk yoksa ikinci bir yanıt düğmesine basmaları söylendi.

tr.wikipedia.org

Bunun genel bir hakaret mi yoksa kökeni ile ilgili mi olduğu açık değildir.

tr.wikipedia.org

Bu dereceyi geçen sporcu yoksa en iyi 12 derece finale kalır.

tr.wikipedia.org

Yoksa anlatılan bütün olgular görünenlerden elenip kavram bazında düşünüldüklerinde gerçek hayatta yaşadığımız duygulardır.

tr.wikipedia.org

Sosyal yapılar var mıdır, yoksa bilgi biriktirmek ya da bireye ve diğer gruplara göstermek için sonradan tasarlanabilirler mi?

tr.wikipedia.org

Afalinanın tek bir tür mü, yoksa birkaç türe ayrılması mı gerektiği konusunda bilimciler arasında farklı görüşler vardır.

tr.wikipedia.org