German » Turkish

Translations for „vurduğu“ in the German » Turkish Dictionary

(Go to Turkish » German)
felaketinin vurduğu

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Brezilya karşılaşmayı 2-1 önde götürürken kendisine atılan bir topu kalçasıyla kontrol edip markajcısının üstünden topu aşırtan futbolcu, vurduğu voleyle topu ağlara göndermişti.
tr.wikipedia.org
Birine vurduğu zaman keskin bir ses çıkaran bu değneğe İngilizce'de "slapstick" (şamar değneği) denmiştir.
tr.wikipedia.org
Kazaklar, kıtlıkta ölen nüfus yüzdesi ile mukayese edildiğinde, belki de felaketin en kötü biçimde vurduğu topluluk idi.
tr.wikipedia.org
Bu tutumunu açıklaması, bu önemsiz görünen olayların o kişinin çok unlu olan ve iyi bilinen hareketlerinden çok daha açıkça incelediği kişinin karakterini açığa vurduğu önerisidir.
tr.wikipedia.org
Ancak kolunu o anda yere vurduğu hakem, onun pes ettiğini sanıp zili çaldırdı.
tr.wikipedia.org
Bu durumda bir oyuncu diğer oyuncunun misketini vurduğunda, vurduğu kişiden 2 misket alır.
tr.wikipedia.org
Sıcak çatışma bölgelerinde manevra alanı kısıtlı olduğunda ve savunucuların bu araçları kolaylıkla vurduğu hassas hedeflerde zırhlı araçların hazır bulunmasının faydasız olduğu kanıtlandı.
tr.wikipedia.org
En küçük gölge güneş ışınlarının en heybetli vurduğu sırada oluşur.
tr.wikipedia.org
Geçmişteki tatsız durumların etkin olarak canlandırılıp yaşanırken, bunların ne zaman kendini açığa vurduğu anımsanamaz.
tr.wikipedia.org
Jandarma ve emniyet tarafından hazırlanan raporlarda, Önkol’un patlayıcıya tahra (eğri budama bıçağı) ile vurduğu, patlamanın bu şekilde gerçekleştiği iddia edilmiştir.
tr.wikipedia.org

Would you like to add a word, a phrase or a translation?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe