Translations for „çalan“ in the German » Turkish Dictionary

(Go to Turkish » German)

rotblond

kızıla çalan sarışın

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Halk arasında diğer isminin dipsiz olarak bilindiği ve dipten kaynadığı sanılıp, siyaha çalan lacivert bir rengi vardır.

tr.wikipedia.org

Ses eğitimi veren ve trombon çalan ebeveyleri arasında genç yaştan itibaren müzik eğitimine başladı.

tr.wikipedia.org

Hitler'in sırdaşı, mali destekçisi ve ona huzur vermek için sık sık piyano çalan sıkı dostu oldu.

tr.wikipedia.org

Rengi kızıla çalan kahverengi, siyah ve kızıl-kahverengi hareli, siyah zemin üstüne kızıla çalan kahverengi, lekeli ya da düz siyah olabilir.

tr.wikipedia.org

Oturmuş gayda çalan adamın şapkasındaki gurur ve kibir sembolü tavus kuşu tüyü dikkat çeker.

tr.wikipedia.org

Dizelerinden bir örnek; "... benim canım tıpkı bir çan gibidir/onun cebinde çalan".

tr.wikipedia.org

Uzun uçuş tüyleri siyaha çalan kahverengidir ve iç kısımları beyaz ile kestane rengi lekelerle kaplıdır.

tr.wikipedia.org

Ve bu öfkeyi, zamanlarını, sağlıklarını ve geçim kaynaklarını çalan sistemimizi değiştirmek için savaşmaya devam etmek için kullanacağız.

tr.wikipedia.org

Arazi'ye sahnede, arka vokalist bir kadın ile gitar çalan iki ve akordeon çalan iki erkek olmak üzere beş kişi eşlik etti.

tr.wikipedia.org

Dişilerde takke, yeşilimtırak gridir; sağrı, yeşile çalan sarımtırak beyaz ve belli belirsiz zıhlıdır.

tr.wikipedia.org