Translations for „öğrenen“ in the German » Turkish Dictionary

(Go to Turkish » German)

Lernende

öğrenci, öğrenen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Besinleri kızgın taşlar üstünde pişirmeyi daha sonra öğrenen insanlar, belki bazı yiyecekleri de yapraklara sararak közde pişiriyorlardı.

tr.wikipedia.org

Genç ve çalışan bir çift kariyerleri açısından bir dönüm noktası yaşarken, ciddi bir hastalığı olduğunu öğrenen annelerinin ise tek bir isteği vardır, babaanne olmak.

tr.wikipedia.org

Bu durumu öğrenen işçiler donanma erleriyle dayanışmak için sarayın önüne geldiler bu dayanışma sayesinde saldırıyı gerçekleştiren askerlerin silahlarına el koyuldu ve subayların rütbeleri söküldü ve bu şekilde karşıdevrim durdurulmuş oldu.

tr.wikipedia.org

Bizanslılar'ın planını öğrenen İslam komutanları aralarında mektupla haberleşmişlerdi.

tr.wikipedia.org

Bu durumu öğrenen kamyonun sahibi şirket İlyas'ı şoförlükten alıp bakım servisine verir.

tr.wikipedia.org

Acaba yavaş yavaş her şeyi öğrenen ve dedikodudaki gibi duyguları olan chii, bir chobit midir?

tr.wikipedia.org

Cennet papağanı (genel olarak) konuşma yetenekleriyle bilinmemektedir, ancak kelimeleri öğrenen bazı muhabbet kuşları vardır - bunu yapan genellikle dişilerdir.

tr.wikipedia.org

Gerdanlıkla ilgili gerçekleri öğrenen kraliçe, karı kocaya hapis cezası verdirir.

tr.wikipedia.org

Bir tanesinin iyi çalmayı öğrenen, çok kısa bir alışma devresinden sonra, herhangi bir diğerini çalabilir.

tr.wikipedia.org