Translations for „üstün“ in the Turkish » German Dictionary

üstün ADJ

1. üstün:

üstün

überlegen, überragend

Phrases:

üstün

unübertrefflich

üstün gelmek -e

übertreffen jdn/etw

üstün gelmek -e

die Oberhand gewinnen

üstün kuvvet

Übermacht f

üstün tutmak -i -den

vorziehen etw einer Sache

Usage examples with üstün

üstün kuvvet

Übermacht f

üstün tutmak -i -den

vorziehen etw einer Sache

üstün gelmek -e

die Oberhand gewinnen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Tyreese daha fazla bekleyemeyerek bir süre sonra arabadan çıkar ancak sayıca üstün olan aylakların saldırısına uğramaktadır ve bu durum, diğerlerini onu bırakmaya zorlar.

tr.wikipedia.org

Gerçek bir dandy'e göre, bütün bunlar aristokrat üstün bir zihnin sembollerinden başka hiçbir şey değildir.

tr.wikipedia.org

Claussen'in, diğer markalara göre üstün bir gevrekli olduğu ilan edildi.

tr.wikipedia.org

Nişanın altıncı ve üstün bir sınıfının oluşturulması düşünüldüyse de bu gerçekleşmedi.

tr.wikipedia.org

En üstün amaç bilgelik ve doğruyu bulmak, doğruya uygun yaşamaktır.

tr.wikipedia.org

Bu faz genellikle malzemenin daha üstün mekanik özellikler gösterdiği bir fazdır.

tr.wikipedia.org

Cihaz, %2'lik veya daha üstün bir ışık ölçümü keskinliğinde saniyede 100,000'e yakın ölçüm yapabiliyordu.

tr.wikipedia.org

Ticaret, işletme ve finans konusunda üstün zekalı birisidir.

tr.wikipedia.org

Müzik eleştirmenleri sık sık diksiyonunun kesin olmamasından şikayet etse de, olağanüstü çevikliği, doğru tonlamayı, "üstün" kesin noktalı staccatolarına övgüler yağdırdı.

tr.wikipedia.org