Translations for „açılmış“ in the German » Turkish Dictionary

geöffnet

açılmış

gespreizt

açılmış

Bohrloch

matkapla açılmış delik, sondaj kuyusu

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Renk açılmasının ardından birinciden farklı ikinci bir boya (safranin or fuchsin) uygulanır, bu boya rengi açılmış hücreleri boyayarak onların görünmelerini sağlar.

tr.wikipedia.org

Ses aralığı (İng.: range) 3,5 oktav olan, akçaağaç, ahşabı ve metal borudan yapılan fagotun uzunluğu 1,3 metre, borunun açılmış haliyle 2,5 metredir.

tr.wikipedia.org

Bijon cıvataları ise, göbek flanşı üzerindeki diş açılmış deliklere vidalanır.

tr.wikipedia.org

Parkta geniş çim alanları, havuz, çay bahçesi, çocuk parkı ve gökyüzüne açılmış iki el figürünün oluşturduğu bir heykel bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Vadesiz hesap banka ile müşteri arasında cari hesap sözleşmesi yapılarak açılmış ise, bu takdirde cari hesap söz konusudur.

tr.wikipedia.org

Bu nedenle, açılmış bir paraşüt olmadan atmosferden düşmek, veyahut uçan bir araçtan, serbest düşüş olarak değerlendirilir.

tr.wikipedia.org

Baklavanın yufkalarının ince açılmış olması, ceviz veya fıstığının bol olması ve şerbetinin tam kıvamında olması o baklavanın kaliteli olduğunu gösterir.

tr.wikipedia.org

Eğer bu kişi makam boyunca açılmış ise açılma tarihi bu parantez içindeki yıldan sonra gösterilir.

tr.wikipedia.org

Bu yüzyıl başında bölgede kükürt madenleri açılmış ve ağır çalışma şartları gerektiren kükürt madenciliği bölgenin ana istihdam alanı olmuştur.

tr.wikipedia.org

Bir broş yardımıyla birleştirilecek parçalar üstünde açılmış iki deliği karşı karşıya getirmek için kazan atölyelerinde yapılan işlemdir.

tr.wikipedia.org