Translations for „bölge“ in the Turkish » German Dictionary

bölge N

1. bölge:

bölge

Gebiet nt

2. bölge (Zone):

bölge

Region f

Phrases:

bölge

Bereich m

bölge temsilcisi

Gebietsvertreter(in) m (f)

iç bölge

iç bölge

Hinterland nt

Usage examples with bölge

art bölge

Hinterland nt

tampon bölge POL

Pufferzone f

yasak bölge

Sperrgebiet nt

bölge temsilcisi

Gebietsvertreter(in) m (f)

tropikal bölge

Tropen pl

nükleer silahlardan arınmış bölge

atomwaffenfreie Zone

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Her bir ilçe, meclis üyelerinin seçilmesi amacıyla, dönemsel olarak incelenmek üzere, seçim bölgelerine ayrıldı.

tr.wikipedia.org

Palpasyonda atlanmaması gereken şayet muayene bölgesinde varsa lenf nodlarının büyüklüklerinin normal olup olmadığının kontrol edilmesidir.

tr.wikipedia.org

Flacq bölgesi yüz ölçümü açısından ülkenin en büyük idari bölgesi konumunda olmasına rağmen, nüfus açısından idari bölgeler arasında en büyük üçüncü nüfusa sahip bölge konumundadır.

tr.wikipedia.org

Doğum sezaryen ile olmuşsa sezaryen doğumlarda kesi bölgesinde hissizlik oluşabilir.

tr.wikipedia.org

Bölgeler, bir bölgenin belediyeleri için işbirliği forumları olarak hizmet veren bölgesel konseyler tarafından yönetilir.

tr.wikipedia.org

Bu yeni bölgenin 18.429,5 km² bir alanı olup 373.712 nüfusa sahiptir (2006).

tr.wikipedia.org

Amerika'nın tropik bölgelerine özgü olan bu türün çok gösterişli yaprakları vardır.

tr.wikipedia.org

Fiyortları eşik bölgeleri sığdır bu nedenle de çoğunun dibinde, durgun su ve hidrojen sülfür içeren siyah çamur bulunur.

tr.wikipedia.org

Tedaviler genellikle yaralar için antibiyotik içerir, bir şekilde bölgeyi ısırmaya devam etmelerini ve çevre değişikliğini durdurmanın bir yolu.

tr.wikipedia.org