Translations for „batan“ in the German » Turkish Dictionary

stachelig

batan

krass

göze batan

schreiend

göze batan

herausragend

göze batan

grell (Farbe)

göze batan, çok parlak

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu kuvvet cismin batan hacmi, içinde bulunduğu sıvının yoğunluğu ve yer çekimi ivmesinin çarpımına eşittir.

tr.wikipedia.org

Böylece ayağını hareket ettirdiğinde, ayağına batan çivi oynadı ve vücudunun bütün sıvısı buradan aktı.

tr.wikipedia.org

Lizoklin altına batan kireçli tortu erir; sonuç olarak, bu derinliğin altında hiçbir kireçtaşı oluşamaz.

tr.wikipedia.org

Su hidratlı mineraller üst okyanus kabuğunun bazaltık kayaların zaman içinde stratovolkanı oluşturan magmanın yükselmesi ve batan okyanus levhasının üzerinde atmosferin manto içine salınmasıdır.

tr.wikipedia.org

Bu hipoteze göre, redaktör, hikâyeler arasındaki göze batan devamsızlığı önlemek için, hikâyeler arasındaki geçişlerde bu listeden faydalanmıştır.

tr.wikipedia.org

Bu sebeple, hastalıklar, fırtınalar ve kapasiteyi aşan cimri gemiciler sebebiyle batan gemiler sonucu, sürülenlerin tahminen yarısı kadarı öldü.

tr.wikipedia.org