Translations for „dolaysız“ in the Turkish » German Dictionary

dolaysız ADJ

dolaysız

direkt

dolaysız

unmittelbar

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Dolaylı anlatım bir şeyi dolandıra dolandıra, farklı yollardan anlatmaktır ama dolaysız anlatım bir şeyi direkt söylemektir.

tr.wikipedia.org

En genel anlamıyla, gerçekliği dolaysız olarak içten ya da içeriden kavrayabilme, tanıyıp bilme yetisi.

tr.wikipedia.org

Bu dolaysız yaklaşım büyük oranda yeryüzü bilimi, çevre bilimi ve koruma biyolojisinden elde edilen bilgiye dayanır.

tr.wikipedia.org

Bunlar arasında özellikle verginin "dolaysız" ve "dolaylı" olarak iki büyük sınıfa ayrılması yaygındır.

tr.wikipedia.org

Dolaysız leasingde ise finansmanı imalatçı ya da satıcı firma yüklenir.

tr.wikipedia.org

Ancak, kinizm taraftarları bu feragatlerde dolaysız olarak bir haz artışı ve yerleşik yapıların kırılmasını gördükleri için buna tam anlamıyla „keşişlik orucu“ demek de olanaklı değildir.

tr.wikipedia.org

Bunların yanı sıra dolaylı (çıkarımcı soru olarak da bilinir) ya da dolaysız (aynı zamanda doğrudan soru olarak da bilinir) sorular bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Eylemlerin dolaysız nesneleri, yükleme durumu veya parçasal tanımlık durumu şeklinde bulunabilir.

tr.wikipedia.org

Gelir vergisi dolaysız bir vergi olup kişilerin özel durumunu dikkate almakta ve genellikle artan oranlı vergi tarifesini içermektedir.

tr.wikipedia.org

Dolaysız paralellik (explicit parallelism) ise programcının problemin nasıl bölümleneceğini bildirmesidir.

tr.wikipedia.org