Translations for „edip“ in the Turkish » German Dictionary

edip <-bi> obs

edip

Schriftsteller m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Genel göreliliğin bu kadar başarılı olmasının sebebi eski teorinin tahmin edemediği fizikler olayları tahmin edip açıklayabilmesidir.

tr.wikipedia.org

Kral burada bu şehrin tahkimatını pekiştirdi ve ordusunu gelecek mevsimde savaşmak üzere takviye edip yetiştirmeye koyuldu.

tr.wikipedia.org

Mayalar, günümüzde deşifre edilip okunabilen, kendilerine özel hiyeroglif yazı icat edip kullanmışlardır.

tr.wikipedia.org

Ret cevabım üzerine, başkomutanla anlaşmak üzere iki saatlik yeni bir süre rica edip gitti.

tr.wikipedia.org

Ne var ki, işe yeni başladığı için iyi niyetli hatalar yapmakta, bu hatalarını da kabul edip zamanla onları gidermektedir.

tr.wikipedia.org

Bu sırada kendisinden şefaat dileyen elleri kesik bir adam için dua edip bir mucize gerçekleşirir ve ona ellerini geri verir.

tr.wikipedia.org

Hamas sözcüsüne göre, iç güvenlik hizmetleri görevlileri, İsraille işbirliği yapan kişileri takip edip izlerini bulup sert bir şekilde durdurmalarıyla ilgili görevlendirilmişlerdi.

tr.wikipedia.org

Daha önce işten çıkarılan işçiler haksızlığa isyan edip her şeyi ateşe verirler.

tr.wikipedia.org

Oyuncu her zardan sonra devam edip etmemekte serbesttir ancak devam ettiği müddetçe ortadaki paraya dokunamaz.

tr.wikipedia.org

Eyersiz atla yola devam edip Çerkezköy şosesine geldim.

tr.wikipedia.org