Translations for „gücüne“ in the German » Turkish Dictionary

lebensfähig

yaşama gücüne sahip

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bazen, daha güçlü bir erime gücüne izin veren ekzotermik çözünme reaksiyonu vardır.

tr.wikipedia.org

Parlamento, asli görevi yürütmeyi denetlemek olan, yasama gücüne ve yetkisine sahip meclis veya meclislerdir.

tr.wikipedia.org

Yega denen ruhlara benzeyen tanıdık aile ruhlarının (sën, senh, sin ve/veya ałtaa, ełt’aa’e) gücüne sahiptirler ve o ruhları kullanarak olağanüstü marifetleri sergileyebilir.

tr.wikipedia.org

Burada satılamayanlar ise merkez şehirlerde esircilere ya da satın alma gücüne sahip olan kişilere satılıyorlardı.

tr.wikipedia.org

Tünekten kalkmak için ayakları açarken kas gücü gereklidir ama tutunmak için bu şekilde kas gücüne gerek kalmaz.

tr.wikipedia.org

Beyan sisteminin başlıca faydası, vergi idaresi ile mükellef arasında işbirliğini ve verginin ödeme gücüne uygun alınmasını sağlamasıdır.

tr.wikipedia.org

Phoebe ise gelecekten veya geçmişten imgeler görme gücüne sahip olur, sonra ise havalanma gücünü kazanır.

tr.wikipedia.org

Descartes aynı zamanda bir rasyonalist idi ve doğuştan gelen fikirler'in gücüne inanıyordu.

tr.wikipedia.org

Bu potansiyeller için, denklem, ilk birkaç momentin hesaplanması yoluyla; yüklerin(veya kütlelerin) sınırlandırılmış dağıtımı ile üretilmiş olan alanın gücüne yaklaşmak/yakınsamak için kullanılabilir.

tr.wikipedia.org

Merkezlerindeki dev karadeliklerin kütleçekim gücüne kapılan büyük miktarda maddenin ısınıp şiddetli ışınım yayması nedeniyle muazzam parlaklıklarını kazandıkları düşünülmekteydi.

tr.wikipedia.org