Translations for „hakaret“ in the Turkish » German Dictionary

hakaret <-ti> N

1. hakaret:

hakaret

Beleidigung f

2. hakaret:

hakaret

Beschimpfung f

Phrases:

hakaret

Verachtung f

hakaret etmek

beleidigen

hakaret etmek

beschimpfen

hakaret etmek -e

verachten jdn

Usage examples with hakaret

hakaret etmek

beleidigen

hakaret etmek -e

verachten jdn

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bazı devletlerde homofobik hakaretler "nefret suçu" kapsamına girer ve cezai yaptırımla karşılaşılabilir.

tr.wikipedia.org

Düşmanlarına sık sık hakaret eden, kibirli ve kendinden emin bir kişiliğe sahiptir.

tr.wikipedia.org

Pettersson'a polis tarafından hakarete uğradığı ve yanlış karar verilip mağdur olduğu gerekçesiyle $50,000 tazminat verilmiştir.

tr.wikipedia.org

Lacroix şirketi, çalışmanın değerlere hakaret eden ve müstehcen doğasından dolayı davadan korktu ve asla kitabı satışa sunmadı.

tr.wikipedia.org

Bu büyücüler, kan saflığına önem vermeyen safkan büyücülere "kan haini", hem annesi hem babası muggle olan büyücülereyse "bulanık" diyerek hakaret ederler.

tr.wikipedia.org

Bunun genel bir hakaret mi yoksa kökeni ile ilgili mi olduğu açık değildir.

tr.wikipedia.org

Onun çalışmalarının genellikle kutsal değerlere hakaret ettiği ve erotik olduğu sanılırdı.

tr.wikipedia.org

Kızgınlık ya da öfke, insanların ve hayvanların algıladıkları bir tehdit veya hakaret karşısında sergiledikleri düşmanlık duygusudur.

tr.wikipedia.org

Hakaret içeren yayınları ve konuşmaları nedeniyle hakkında pek çok dava açıldı ve hapis cezası aldı.

tr.wikipedia.org

Skaldlar ayrıca hakaret (níðvísur) ve çok nadiren erotik şiir (mansöngr) yazdı.

tr.wikipedia.org